Gurvita yemek tarifleri bu haftaki konuğumuz protein ve kolajen zengini aşure! Vakit kaybetmeden ilikli kemik sulu aşure tarifimize geçelim.
Malzemelerin iyice haşlanmış olması gerekir.
Aşurenin sürekli karıştırılması, dibine sarmamasını sağlar.
Tat ve kıvam dengesi için, malzemelerin oranını ve suyun miktarını iyi ayarlamak önemlidir. Bunun için mümkünse hassas terazi kullanabilirsiniz.
Aşurenin gaz ve hazımsızlık yapmaması için nohut ve fasulye gibi baklagillerin iyi haşlanmalı ve suyu değiştirilmelidir. Ayrıca eser miktarda zencefil, zerdeçal, rezene, anason ve nane gibi baharatlar aşure yedikten sonra sindirimi kolaylaştırır ve hazımsızlığa iyi gelir.
Aşurenin koyu kıvam alması için, pişirme süresini uzatabilir ve suyunu azaltabilirsiniz. Ayrıca, nişasta veya un gibi kıvam artırıcılar da kullanabilirsiniz.
Tuz, aşurenin tat dengesini sağlar ve diğer tatların daha iyi hissedilmesine yardımcı olur. Ancak fazla miktarda kullanıldığında tatlılığı bastırabileceği için, aşure için 1 tutam tuz yeterlidir.
2 su bardağı buğday
1 su bardağı kuru fasulye
1 su bardağı nohut
2 yemek kaşığı pirinç
1/2 su bardağı çiğ badem
150 gram kuru kayısı
150 gram kuru incir
150 gram kuru üzüm
3 su bardağı toz şeker
1 su bardağından biraz az fındık
4 litre sıcak su (su azaldıkça eklemek için)
1 tatlı kaşığı karanfil
1 su bardağı sıcak süt
3 yemek kaşığı Gurvita İlikli Kemik Suyu Sade
1 tutam toz tarçın
1 tutam tuz
1 tutam karabiber
Buğdayı ve pirinci bir gece önceden haşlayın. Nohut, fasulye, üzüm ve kayısıyı ayrı ayrı kaplarda suda bekletin ve sabaha kadar bekletin.
Sabah bu malzemeleri ayrı ayrı haşlayın.
Aşure tenceresine 3 litre su ekleyip kaynatın. Önceden haşladığınız malzemeleri ve kalan 1.5 litre suyu ekleyin.
Karanfili ekleyip 5 dakika daha kaynatın.
Fındık, sıcak süt, Gurvita İlikli Kemik Suyu, şeker, tarçın ve isteğe bağlı olarak tuz ve karabiber ekleyin. 15-20 dakika daha kaynatın.
Hazır olan aşureyi kaselere paylaştırın ve soğumaya bırakın.
Soğuduktan sonra üzerini süsleyin ve servis tabaklarına alın.
Afiyet olsun!
Coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünleri gösteren bir işarettir. Ürünün belirli niteliklere sahip olduğunu, geleneksel yöntemlere göre yapıldığını veya coğrafi kökeninden dolayı sahip olduğu tarihi belgelendirmek amacıyla kullanılır.
İşkembe çorbasının geçmişi 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in de en sevdiği çorbalardan biri olan İşkembe Çorbası için özellikle kış aylarında çokça işkembe sipariş ettiği bilinir. Biz de geçmişten günümüze gelen bu şifalı ve geleneksel lezzeti sofralarınıza taşımaya ve yaşatmaya devam ediyoruz.
İlik Yağı, yemekleriniz için eşsiz bir lezzet ve şifa kaynağıdır.
Oldukça zengin bir mutfağa sahip olan Osmanlı Devleti’nde çorbacılık başlı başına bir meslek tanımıydı ve çorba Anadolu’da önemli bir yer tutuyordu. En çok yapılan çorbalardan biri olan Kelle Paça çorbası ayrıca özel kelle paçacılarda servis ediliyordu.
Yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenen sirke kelime olarak “üzüm asidi” anlamında gelmektedir. İngilizce’de vinegar; Fransızca’da “vin aigre” kelimelerinden türetilmiştir ve ekşi şarap demektir.
