Menopoz, her kadının yaşamının bir parçasıdır ve vücutta önemli etkiler yaratır. Menopoz döneminde östrojen ve progesteron seviyelerindeki düşüş, bağırsak hareketlerini, mide asidi üretimini ve metabolik hız gibi sindirimle ilgili birçok süreci etkileyebilir. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomu ile hormonal dengeyi destekleyerek bu sürecin daha rahat geçirilmesine yardımcı olunabilir. Bağırsak biyotasındaki bakteriyel denge ne kadar iyiyse bağışıklık sistemi, hormonal sistem ve emosyonel sistem de o kadar iyidir. Ancak hormonal değişiklikler de sindirim sistemimizi ve dolayısıyla yine bağırsakları etkiler.
Östrojen ve progesteron seviyelerinin azalmasının şu gibi etkileri olabilir:
- Bağırsak kaslarının hareketleri etkilenerek kabızlık veya ishal durumları görülebilir.
- Sindirim süreci yavaşlayabilir ve gaz, şişkinlik , hazımsızlık yaşanabilir.
- Metabolizma yavaşlar, kilo artışı ve yağlanma artabilir. Bu da diğer tüm hormonlarla birlikte bağırsak mikrobiyotasını da etkiler.
Menopoz döneminde meydana gelebilecek gastrointestinal semptomları azaltmak için bütünsel sağlık üzerindeki olumlu etkileri bilinen ilikli kemik ve tavuk suları ile kök sebze tüketimi arttırılmalı, liften zengin bir beslenme planı oluşturulmalı, bolca su tüketilmeli, düzenli egzersiz yapılmalı, eğer alerjik bir durum yoksa fermente gıdalardan (elma sirkesi, laktofermente turşular, kvasslar, vb.) destek alınmalı ve en önemlisi stres kontrolü sağlanmalıdır. Sadece menopoz sırasında değil yaşamımızın tüm aşamalarında bağırsak biyotasını destekleyen bir beslenme planı edinmeliyiz. Sağlıklı bir bağırsak biyotası ve naif bir menopoz süreci için beslenmenizde şunlara dikkat edebilirsiniz:
- Kemik suyu, bağırsak duvarını onarır ve sindirim sistemini güçlendirir. Menopoz döneminde vücuttaki kolajen oranı %30 seviyelerine kadar düşebilmektedir. Bu sebeple kemik suyu, menopoz döneminde doğal kolajen alımında önemli bir besin kaynağıdır.
- Laktofermente turşular, pancar, elma sirkesi, ev yapımı yoğurt gibi fermente gıdalar doğal probiyotik kaynakları olarak bağırsak biyotasını destekler.
- Avokado, tatlı patates, balkabağı, kırmızı pancar, yer elması gibi prebiyotik sebzeler bağırsaktaki iyi bakterileri besler.
- Koyu yeşil yapraklı sebzeler, lif alımını artırır ve kemik sağlığı için kalsiyum deposu olarak rol oynar.
- Brokoli, lahana, karalahana gibi turpgiller östrojen seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olur.
- Hindistan cevizi yağı, zeytinyağı, kuru yemişler ve yağlı tohumlar hormonların dengeli çalışmasına destek olur.
- Balık ve deniz ürünleri başta olmak üzere Omega-3 kaynakları bütün fonksiyonlarımızın optimal çalışmasını destekler.
- Özellikle mor ve kırmızı meyvelerle olmak üzere renkli beslenme, antioksidan alımını arttırır hem bağışıklık hem hormonal denge sağlanmasına yardımcı olur.
- Keten tohumu, soya, susam, sarımsak, şeftali, tofu, turpgiller gibi fitoöstrojenler, östrojen gibi davranan gıdalardır. Özellikle menopoz öncesi dönemdeki semptomları azaltmaya yardımcı olurlar.