Pelte, meyve suyu veya püresi ile şekerin ve kıvam artırıcı maddelerin (genellikle nişasta veya jelatin) pişirilmesiyle hazırlanan ve soğuk servis edilen jöle kıvamında bir tatlıdır. Türk mutfağımızda özellikle yaz aylarında tüketilen pelte, serinletici özelliği ve meyve içeriği sayesinde hem ferahlatıcı hem de besleyici bir seçenektir. Kırmızı erik gibi vitamin ve mineral açısından zengin meyveler kullanıldığında, sağlığa faydalı bir tatlı alternatifi oluşturur.
4 orta boy kırmızı (anjelik) erik
1 su bardağı su
1 su bardağı toz şeker veya bal
1 tatlı kaşığı buğday nişastası
Eriklerin çekirdeklerini çıkarın ve doğrayın. Daha sonra erikleri rondoda püre haline getirin ve bir tencereye alın.
Tencereye su ve şeker (veya bal) ekleyin. Buğday nişastasını biraz su ile karıştırarak tencereye ilave edin. Karışımı sürekli karıştırarak kısık ateşte muhallebi kıvamına gelene kadar pişirin.
Pişirme işlemi sonunda tencereye Gurvita İlikli Kemik Suyu Sade ekleyin ve eriyene kadar karıştırın. Ardından ateşten alın.
Hazırladığınız pelteyi kaselere alın. Erikli peltenin üzerini dilediğiniz gibi süsleyebilirsiniz; örneğin taze erik dilimleri veya nane yaprakları ile.
İşkembe çorbasının geçmişi 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in de en sevdiği çorbalardan biri olan İşkembe Çorbası için özellikle kış aylarında çokça işkembe sipariş ettiği bilinir. Biz de geçmişten günümüze gelen bu şifalı ve geleneksel lezzeti sofralarınıza taşımaya ve yaşatmaya devam ediyoruz.
İlik Yağı, yemekleriniz için eşsiz bir lezzet ve şifa kaynağıdır.
Oldukça zengin bir mutfağa sahip olan Osmanlı Devleti’nde çorbacılık başlı başına bir meslek tanımıydı ve çorba Anadolu’da önemli bir yer tutuyordu. En çok yapılan çorbalardan biri olan Kelle Paça çorbası ayrıca özel kelle paçacılarda servis ediliyordu.
Yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenen sirke kelime olarak “üzüm asidi” anlamında gelmektedir. İngilizce’de vinegar; Fransızca’da “vin aigre” kelimelerinden türetilmiştir ve ekşi şarap demektir.
Arkeolojik kaynaklara göre eski çağlarda suyun kaynatılabileceğini keşfeden insanlar, bu keşfin hemen ardından kümes hayvanlarının etlerini kaynatarak pişirmişlerdir. Bu sebeple tarihte bilinen en eski besinlerden biri olan Tavuk Suyu ve yemekleri, geçmişten günümüze şifa kaynağı olarak tüketilirken aynı zamanda orta çağ döneminde ‘’Ruh İyileştirici’’ mucize olarak da adlandırılıyordu.
