Doğal Kolajenli Limonata Tarifi
Gurvita’nın kolajenli içecek tarifleri serisinde bu hafta çok pratik bir tarif vereceğiz:
Kolajenli limonata!
8 adet limon
6 tatlı kaşığı bal
4 su bardağı soğuk su
1 su bardağı Gurvita Sade İlikli Kemik Suyu
Nane yaprağı (estetik görünüm için)
Limonların kabuklarını ince bir şekilde soyun ve dilimleyin. Aroma kaybını önlemek için kabukları rendeleyin ve bir kaba alın. Daha sonra rendelenmiş limon kabuklarını dilimlenmiş limonlarla birlikte derin bir kaba koyun. Üzerine bal ekleyin. Bal ve limon karışımını limonların suyunu iyice çıkartacak şekilde bir kaşıkla ovalayın.
Ardından elde ettiğiniz karışımı tel süzgeçten geçirin. Limon parçacıklarının suyunu iyice sıkın ki tüm özler çıksın. Sonra süzgeçten geçirdiğiniz limonata karışımını büyük bir sürahiye alın.
Sürahiye önce soğuk suyu, ardından Gurvita Sade İlikli Kemik Suyu ekleyin. İyice karıştırın ki tüm malzemeler birbiriyle bütünleşsin. Akabinde, hazırladığınız limonatayı birkaç saat buzdolabında soğutun. Soğuduktan sonra, limonatayı nane yaprakları ile süsleyerek ferah bir sunum yapın.
Afiyet olsun!
Coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünleri gösteren bir işarettir. Ürünün belirli niteliklere sahip olduğunu, geleneksel yöntemlere göre yapıldığını veya coğrafi kökeninden dolayı sahip olduğu tarihi belgelendirmek amacıyla kullanılır.
İşkembe çorbasının geçmişi 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in de en sevdiği çorbalardan biri olan İşkembe Çorbası için özellikle kış aylarında çokça işkembe sipariş ettiği bilinir. Biz de geçmişten günümüze gelen bu şifalı ve geleneksel lezzeti sofralarınıza taşımaya ve yaşatmaya devam ediyoruz.
İlik Yağı, yemekleriniz için eşsiz bir lezzet ve şifa kaynağıdır.
Oldukça zengin bir mutfağa sahip olan Osmanlı Devleti’nde çorbacılık başlı başına bir meslek tanımıydı ve çorba Anadolu’da önemli bir yer tutuyordu. En çok yapılan çorbalardan biri olan Kelle Paça çorbası ayrıca özel kelle paçacılarda servis ediliyordu.
Yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenen sirke kelime olarak “üzüm asidi” anlamında gelmektedir. İngilizce’de vinegar; Fransızca’da “vin aigre” kelimelerinden türetilmiştir ve ekşi şarap demektir.
