Gurvita’nın tarif serisinde bu kez buharda pişmiş kırmızı pancarı avokado ve ilikli kemik suyuyla birleştirerek yaptığımız özel humus tarifimizi paylaşıyoruz.
Kırmızı Pancar: 2 orta boy, buharda haşlanmış
Haşlanmış Nohut: 2 su bardağı
Sarımsak: 2 diş, ezilmiş
Zeytinyağı: 2 yemek kaşığı, tercihen 0.2 asitliğinde kaliteli bir zeytinyağı
Avokado: Yarım, olgun
Tuz, Karabiber, Zirinç: Her birinden 1 tutam
Orta boy kırmızı pancarları buharda haşlayın. Pancarları yumuşayıncaya kadar pişirin, ardından kabuklarını soyup küçük parçalara ayırın.
Haşlanmış pancarları, nohutu, Gurvita İlikli Kemik Suyu Sade, ezilmiş sarımsak ve baharatları (tuz, karabiber, zirinç) bir blendera alın. Tüm malzemeleri pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
Blenderın hızını düşürün ve yarım avokadoyu ile zeytinyağını ekleyin. Malzemeler tamamen birbirine karışana kadar düşük hızda birkaç saniye daha karıştırın.
Servis Edin
Hazırlamış olduğunuz humusu bir servis tabağına alın. İsteğe bağlı olarak üzerine biraz daha zeytinyağı dökebilir ve kırmızı pancar parçaları, avokado dilimleri veya kıyılmış taze otlarla süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun!
Pancarlı humus, parlak kırmızı ve kremsi yeşil tonlarıyla görsel açıdan iştah açıcı bir görünüm sunmaktadır. Kırmızı pancarlı humusu servise hazırlarken humusu geniş bir servis tabağına yayıp üzerine hafifçe zeytinyağı gezdirebilirsiniz. Humusa renk ve rayiha katmak için kıyılmış taze baharat yeşillikleri, nar taneleri veya çam fıstığı gibi garnitürler ekleyebilir, yanında taze sebzeler veya pita ekmekleriyle sunabilirsiniz.
Evet, humustaki lezzetlerin birbirine karışıp tatların iyice oturması için bir gece önceden hazırlayabilirsiniz. Ayrıca humusu buzdolabında birkaç gün muhafaza edebilirsiniz.
Humus yaparken buz eklenmesi humus karışımını soğutarak daha kremsi ve pürüzsüz bir kıvam elde edilmesine yardımcı olur.
Bazı bölgelerde humusun daha pürüzsüz ve kremsi bir kıvama ulaşması için nohutun kabuğu soyulur. Pürüzsüz bir humus tercih ediyorsanız, nohutun kabuklarını soymayı düşünebilirsiniz.
Coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünleri gösteren bir işarettir. Ürünün belirli niteliklere sahip olduğunu, geleneksel yöntemlere göre yapıldığını veya coğrafi kökeninden dolayı sahip olduğu tarihi belgelendirmek amacıyla kullanılır.
İşkembe çorbasının geçmişi 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in de en sevdiği çorbalardan biri olan İşkembe Çorbası için özellikle kış aylarında çokça işkembe sipariş ettiği bilinir. Biz de geçmişten günümüze gelen bu şifalı ve geleneksel lezzeti sofralarınıza taşımaya ve yaşatmaya devam ediyoruz.
İlik Yağı, yemekleriniz için eşsiz bir lezzet ve şifa kaynağıdır.
Oldukça zengin bir mutfağa sahip olan Osmanlı Devleti’nde çorbacılık başlı başına bir meslek tanımıydı ve çorba Anadolu’da önemli bir yer tutuyordu. En çok yapılan çorbalardan biri olan Kelle Paça çorbası ayrıca özel kelle paçacılarda servis ediliyordu.
Yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenen sirke kelime olarak “üzüm asidi” anlamında gelmektedir. İngilizce’de vinegar; Fransızca’da “vin aigre” kelimelerinden türetilmiştir ve ekşi şarap demektir.
