Gurvita’nın kolajen zengini tarifler serisinde bu sefer geleneksel paça çorbamıza yeni bir yorum katıyoruz. Kolajen deposu paça çorbasını fırınlıyor ve üzerini rende kaşar peynirle kapatıp görsel açıdan da çekici bir çorba elde ediyoruz!
1 kavanoz Gurvita Paça Çorbası
1.5 yemek kaşığı tam yulaf unu
2 yemek kaşığı Gurvita Organik Alıç Sirkesi
Yarım limonun suyu
Tuz ve karabiber
1 tatlı kaşığı file sarımsak
2 dilim ekmek
2 yemek kaşığı rende kaşar peyniri
Gurvita paça çorbasını bir tencereye alın ve orta ateşte ısınmaya bırakın. Çorba sıvı kıvamına geldiğinde 1 su bardağı çorba suyunu ayırın.
Derin bir kasede un, tuz, limon suyu, alıç sirkesi ve karabiberi ayırdığınız paça suyu ile pürüzsüz bir kıvam alıncaya kadar karıştırın. Daha sonra file sarımsak ilave edin.
Hazırladığınız karışımı (yavaşça) kaynayan çorbaya ekleyin. Sürekli karıştırarak çorbayı birkaç dakika kaynatın ve ardından ateşten alın.
Çorbayı iki fırın kabına eşit olarak bölüştürün.
Her kaseye bir dilim ekmek koyun ve üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpiştirin.
Fırını 200 dereceye ayarlayın ve çorbayı kaşar peyniri kızarana kadar yaklaşık 10-15 dakika fırında bekletin.
Paça çorbası genellikle kuzu veya dana ayaklarından yapılır. Hayvanların bu kısımları yüksek miktarda bağ dokusu yani kolajen içerirler. Pişirme sürecinde bu bağ dokuları yavaş yavaş erir ve kolajen çorbanın içine sızar. Yani hayvanların eklem ve kıkırdak gibi bağ dokuları tam bir kolajen deposudur. Paça çorbası ise bu kısımları içerdiği için ilikli kemik suyuyla birlikte en çok kolajen içeren çorba olarak bilinmektedir.
Paça çorbasında tip I ve tip III kolajen bulunur. Tip I kolajen, cilt sağlığı ve elastikiyeti için önemlidir. Aynı zamanda saç ve tırnakların sağlığını destekleyen bir vazifesi vardır. Tip III kolajen ise cilt, kas ve kan damarları yapısının korunmasında önemli rol oynamaktadır.
Coğrafi işaret, belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünleri gösteren bir işarettir. Ürünün belirli niteliklere sahip olduğunu, geleneksel yöntemlere göre yapıldığını veya coğrafi kökeninden dolayı sahip olduğu tarihi belgelendirmek amacıyla kullanılır.
İşkembe çorbasının geçmişi 1600’lü yıllara dayanmaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in de en sevdiği çorbalardan biri olan İşkembe Çorbası için özellikle kış aylarında çokça işkembe sipariş ettiği bilinir. Biz de geçmişten günümüze gelen bu şifalı ve geleneksel lezzeti sofralarınıza taşımaya ve yaşatmaya devam ediyoruz.
İlik Yağı, yemekleriniz için eşsiz bir lezzet ve şifa kaynağıdır.
Oldukça zengin bir mutfağa sahip olan Osmanlı Devleti’nde çorbacılık başlı başına bir meslek tanımıydı ve çorba Anadolu’da önemli bir yer tutuyordu. En çok yapılan çorbalardan biri olan Kelle Paça çorbası ayrıca özel kelle paçacılarda servis ediliyordu.
Yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişi olduğu söylenen sirke kelime olarak “üzüm asidi” anlamında gelmektedir. İngilizce’de vinegar; Fransızca’da “vin aigre” kelimelerinden türetilmiştir ve ekşi şarap demektir.
